Kör çocukların gelişiminde aile faktörü konulu 36. aylık online değerlendirme toplantısı tutanağı ve ses kaydı

Kör çocukların gelişiminde aile faktörü konulu 36. Aylık online değendirme toplantısının gündemi, çocuğun geçirdiği gelişim dönemlerinde, çocuk üzerinde olumlu veya olumsuz etkiler bırakan, gelişim aşamalarında, çocuğa rehberlik eden, yol gösteren, kişiliğinin oturmasında büyük rolü bulunan ailenin, kör çocuğun gelişimi ve eğitimindeki işlevini incelemek üzere bu ayın gündemi kör çocukların gelişiminde aile faktörü olarak kararlaştırılmıştır.
Toplantıyı modere eden Ilgın Aygınoğlu oldu ve görme engelli çocuğu bulunan aileler için sürecin nasıl ilerleyebileceği, nelerin yapılması veya nelerin yapılmaması gerektiği hususunu mevzuata dayanarak teorik açıdan ve uygulamadaki yansımalarını irdelemek üzere, Psikolojik Danışman Oğuz Akkaya, Altı Nokta Körler Vakfı’nda görev yapan Eğitimci Canan Çam Yücel ve görme engelli bir çocuğa sahip olan Hamdullah Korkmaz görüşlerini-deneyimlerini paylaşmak amacıyla konuk edildi.

Toplantının ilk bölümünde, söze en önce başlayan psikolojik danışman Oğuz Akkaya oldu.
Öncelikle, 6-7 yıl kadar özel eğitim bünyesinde rehber öğretmeni olarak çalıştığını ve bu bağlamda, rehberlik araştırma merkezlerinde çocuğun özel eğitime yerleştirilme durumuna ilişkin süreci,özel eğitim hizmetleri yönetmeliğine göre anlattı.
Çocuğun sorumluluğunun önce ailesinde olduğunu ve aileden sonra çocuğun sorumluluğunun devlette olduğunu vurguladı.

Psikolojik danışman Oğuz Akkaya ailelerin görme engellilik durumuyla ilk kez hastanelerde karşılaştıklarını veya sonradan olmak üzere görme kaybı yaşandığında ve bunun sonucunda sorun teşkil ettiğinde karşılaştıklarını belirtti. Ek olarak, çocuğun engellikle ilk olarak okul ortamında karşılaşabildiğini vurguladı.

Rehberlik araştırma merkezleri, görme engeli bulunan veya başka bir engeli bulunan çocuğun kaynaştırma öğrencisi olarak eğitimine devam edip edemeyeceği konusunda karar alan ve ihtiyaç doğrultusunda, çocuğun özel eğitimden yararlanıp yararlanamayacağına ilişkin kararları alan, çocuğun özel eğitim merkezine yerleştirilmesini sağlayan kurum olarak tanımlandı.
Rehberlik araştırma merkezlerinde, görme engelli çocuğun özel eğitim merkezlerine yerleştirilmesini sağlayan eğitsel değerlendirme, reşit olmayan bireyler için çocuk adına aile ve eğer 18 yaşını geçtiyse bireyin kendisi tarafından istenebildiğini ve ek olarak ailelerden eğitsel değerlendirmeye yönelik isteğinin olduğuna dair dilekçe imzalamaları beklendiğini belirtti.
Çocuğa uygulanan eğitsel değerlendirme sonucunda edinilen karar özel eğitim kurulunda görüşülerek buna göre çocuğun özel eğitim kurumlarına yerleştirmeleri yapılır. Bu bağlamda, çocuğun özel eğitim kurumuna yerleştirilmesi hususunda, varılan karara yönelik olarak, çocuğun ihtiyacı olan eğitim ortamlarına yerleştirmek üzere rapor hazırlanır.
Oğuz Akkaya rehberlik araştırma merkezleri (ram) engelli çocuk için, özel eğitim sınıfına gidebilir veya kaynaştırma öğrencisi olabilir şeklinde çocuk için karar alındığını özetledi. Ayrıca, çocuğun üstün yararı için velilerinde bu süreçte yer alması gerektiğini ekledi. Özel eğitimin yanında, devlet destekli rehabilitasyon hizmetlerinin yer aldığını fakat; ailelerin çoğunlukla, çocuklarının takibini yapmadıklarının söz konusu olduğunu vurguladı.

Görme engelli çocuğa sahip olan ailelerin sosyo ekonomik durumu açısından, eğitim düzeyleri açısından ve daha birçok etkili olan faktörlerin görme engelli çocuğu bulunan ailelerde değişkenlik gösterdiğini ve engelli ailelerin engeli kabul durumlarında güçler olabildiğini vurguladı. Çoğu zaman, görme engelli çocuğa sahip ebebeğinlerde, tıbbi bakış açısının hakim olduğunu ve bu bağlamda, engellilik durumunun düzeltilecek, iyileştirilecek bir durum olarak aileler tarafından algılandığını dile getirdi ve ailelerin, genellikle, bir uzman görüşüne ihtiyaç duyduklarını ekledi.
Oğuz akkaya, sadece eğitimcilerin değil ailelerinde çocuk eğitiminde etkisinin büyük oldğunu belirtti ve çocuğa verilen eğitimin devamlılığının sağlanmasında aileye büyük rol düştüğünü belirtti. Özel eğitimin yanında, görme engelli çocuklar için verilen kaynaştırm eğitiminin eksikleri olduğunu vesorunlar doğurduğunu söyledi. Ama; geliştirilmiş materyallerin olmadığını, yetersiz kaldığını ifade etti görme engelli çocuklar için. Ayrıca, erken çocukluk eğitimi, velinin talebi doğrultusunda, 0-36 yaş dönemini içerecek şekilde mevzuatta yer aldığını anlattı.

2. konuşmacı olarak Altı Nokta Körler Vakfı’nda görev yapan Eğitimci Canan Çam Yücel, görme engelli çocuklar ve aileleriyle çalıştığını ve ayrıca, 18 yaşını geçmiş bireylerle de çalıştığını belirterek söze başladı.
6 nokta körler vakfında çalışmış olmasından dolayı farklı koşullarda yaşayan ailelerle ve onların kör çocuklarıyla çalışma fırsatı yakaladığını vurguladı.
2000’lerden sonra aileler açısından düşünüldüğünde tıbbi model bakış açısından uzaklaşıldığını fakat; ailelerin çocukların engel durumlarına ilişkin içlerinde umut barındırdığını belirtti.
Çocuğun gelişim dönemleri ele alındığında, 0-6 yaşın çocuğun her anlamda gelişmesi ve olgunlaşması için çok kritik olduğunu belirtti. Fakat; görme engelli çocuklar için erken müdahale programlarının olmadığını ve gerekli olduğunu anlattı..
Cağnan Çamyücel, görme engelli çocuğa sahip ailelerin, her şeyden önce engel durumunu öğrendikleri zaman, kurumlara başvurmadıklarını ifade etti. Görme engelli çocuk, farklı olduğu için ve farklı öğrenme süreçleri olduğu için, diğer duyularını nasıl kullanması gerektiğine yönelik farklı araçların, amaçların belirlenmesi gerektiği için ailelerin kurumlardan destek almaları gerektiğini açıkladı. Ayrıca, gören çocukların, görme engelli çocuklardan farklı olarak, taklit yoluyla ve gözlem yoluyla öğrendiklerini ancak; görmeyen çocukların dokunsal beceriler ve ses takibi sayesinde basamak basamak öğrenme süreçlerini gerçekleştirdiklerini karşılaştırmalı bir şekilde anlattı. Kör çocukların öğrenme süreçlerinde basamak basamak ilerlemenin sebebini, yaptıkları tam olarak öğrendiği değil, kendince keşfettikleridir diyerek ifade etti.
Görme engelli çocuğu bulunan ailelere, görme engelli çocuğun eğitilmesinde, aileyi destekleyecek, yönlendirecek ve bilinçlendirecek eğitim programlarının olması gerektiğini ve ailelerin, eğitim programlarına katılmasının önemli olduğunu belirtti. Fakat; bunun sağlanabilmesi için bu tür eğitim programlarının, yaygınlaştırılmasına ve sürdürülebilirliğine vurgu yaptı.
Kör çocuğa sahip ailelerin, kör çocuğun eğitiminde neyi nasıl yapacaklarını bilmediklerinin söz konusu olduğunu ve ailelere, neyi, nasıl, ne şekilde çocuğa öğreteceklerine ilişkin bilinçlendirilmeleri gerektiğinin önemine deyindi. Görme engelli çocuklarında, diğer engeli bulunmayan çocuklar gibi aynı gelişim dönemlerinden geçtiğini ancak; aynı sırada ilerlemediğini dile getirdi. Bunun sebebini, çocuğun görme engelli olması değil; ailenin farkında ve bilinçli olmamasından dolayı çocuğun hareket etme becerisini kazanamamasıdır diyerek belirtti.
Ailelerin, görme engellilikle çoğu zaman baş edemediğini ve ailelerde suçluluk, kabullenememe, inkar gibi davranışların görüldüğünü söyledi. Ayrıca, görme engelli çocuğu bulunan ebebeğinlerde, çocuk adına her şeyi yapmak, daima koruyucu ve kollayıcı olmak gibi davranışların yaşandığını söyledi.

Farklı düzeyde ailelerle çalışan Cağnan Çamyücel, ailelerin aile bilgilendirme ve eğitim programlarına ihtiyaç duyduklarını fakat; bu eğitim programlarının ailede değişim yaratmaması durumunda, çocuğun hayatında farklı eksikliklerin oluşabileceğini ifade etti. Görme engelli çocuğu olan ailelerin, bilişsel becerilere, Türkçe, matematik, abaküs gibi daha çok çocuğun akademik başarısına ağırlık verdiklerini, öz bakım, bağımsız hareket gibi becerilere çok fazla ağırlık vermediklerini anlattı. Çünkü, bağımsız hareket, sosyal gelişim, kişisel idare gibi becerilerin aileler tarafından ders olarak algılanmadığını ve ailelerin bu becerilerin zamanla gelişebileceğini düşündüklerini anlattı. Bu nedenle, ailelere yaptıklarının ve yapmadıklarının sonuçlarının neler olabileceğine dair farkındalık sağlanmasının gerekli olduğunu ifade etti.

çocuğun sorumluluk almasına, kararlarını belirtmesine, seçim yapmasına aileler tarafından izin verilmediğinde, çocukların büyüyüp yetişkin bir birey olduklarında, sorumluluklarını yerine getirme, düşüncelerini ve seçimlerini özgürce ifade etme gibi beklenen davranışları yapamamalarının söz konusu olduğunu, tüm gelişim alanlarının çocuk üzerinde etkili olduğunu ve bu yüzden, çocuk eğitiminde yapılanlar ve yapılmayanların çocuğun ileriki yaşamını oluşturduğunu dile getirdi.
Ailelerin iş birliğinde olması, ailelerin bu yolla bilinçlendirilmesi ve ailelerin kendi aralarında birbirlerinin sorunlarına ilişkin deneyim paylaşımında bulunarak sorunların çözümünde etkili olduklarını belirtti.
Ailelere çocuğun eğitiminde kullanılabilecek materyallerin anne baba ve çocuğun karşılıklı şekilde kullanması için çeşitli yönlendirmelerde bulunulabileceğini belirtti. Buna ek olarak, çocukla aileyi aynı anda eğitebilecek mekanizmaların olması ve aile ve çocuk arasında eş zamanlı eğitimlerin gerekliliğinin altını çizdi.
Görme engelli çocuğu bulunan ailelerin, görme engellilik durumuyla karşılaşmadan önce, ailelerin görme engelliye dair bir bilgisinin olmadığını ve ailelere neyi nasıl istemeleri gerektiği hakkında bilgilendirilmeleri gerektiğinin üzerinde durdu. Ayrıca, aileler ve kör çocuklar için devletin desteğinin ve görme engellilik alanında olan sivil toplum kuruluşlarının desteğinin olması gerektğini belirtti.

Toplantının son konuşmacısı, uzun yıllar Rusya’da yaşayan ve 4. Sınıfa giden görme engelli bir kızı olan Hamdullah Korkmaz, öncelikle, çocuk eğitiminin ailede başladığını belirtti.
Rusya’da ebebeğinlere yönelik olarak, aile okulunun olduğunu ve bu aile okulunun 6 ay boyunca devam ettiğini dile getirdi.
Aile okulunun amacını, aileleri, çocuk eğitimi, ve gelişim dönemlerinde bilinçlendirmek olarak belirtti.
Rusya eğitim sistemi ve Türk eğitim sistemi arasında çeşitli farklılıklar olduğunu ve Rus eğitim sisteminde çocuğun eğitilmesinin önce aile ortamında gerçekleştirildiğini söyledi. Rusya’da görme engelli çocuklara yönelik kreşlerin olduğunu ve çocukların 3 yaşında başladıklarını anlattı. Görme engelliler kreşlerinde, çocuklara okul hazırlığı, tuvalet eğitimi, yemek yeme becerisi kazandırma eğitimi, çocukların dokunsal becerilerini geliştirmeye yönelik çeşitli figürler, materyaller gibi çeşitli araçların kullanıldığını açıkladı. Ayrıca, gören çocuklarla iletişime geçebilecekleri sistemlerin oluşturulduğunu ve okul ziyaretleri yapıldığını ekledi.
Türkiye’den farklı olarak Rusya’da ailelerin çocuğun eğitim sürecinde aktif olarak katıldığını ve Türk eğitimcilerinin de, duyarsız olduklarını anlattı.

Toplantının 2. Bölümünde, katılımcıların konuşmacılara sorularını sormaları ve katkı sağlamaları için serbest kürsü formatına geçildi. Bu bağlamda, katılımcılar, görme engelli olan bir çocuğa engellilik durumunun nasıl açıklanacağına ilişkin olarak ailelerin eğitilmesi yönünde görüşlerini paylaştılar ve engelli çocuğun hareket etme ihtiyacının doğru yönlendirilmemesi sonucunda, çocuğun kendi etrafında dönmesi, ileri geri sallanması gibi davranışların ortaya çıktığını paylaştılar.
Oğuz Akkaya ve Cağnan Çamyücel körler okullarına yönelik olarak, sosyal beceriler, bağımsız hareket, kişisel idare gibi becerilerden çok akademik başarıya odaklandıklarını ve körler okullarında, temel becerilerin ders kapsamında ele alınmadığını belirttiler. Buyüzdende, körler okulunda okuyan çocukların bu beceriler için destek aldığını ifade ettiler. toplumsal hayata katılım için, Körler okullarında her anlamda körlerin donatılması gerektiğini vurguladılar. Tüm bunlardan farklı olarak Cağnan Çamyücel görme engellilerin en güçlü oldukları üçlü sac ayaklarını Braille, bilişim ve bağımsız hareket olarak nitelendirdi ve körler okullarında diğerlerine göre brailleye daha çok yöneldiklerini dile getirdi.
Toplantı sonucunda, velilere, haklarını öğretmek, hangi kaynaklara başvuracaklarına dair bilgilendirmek için çeşitli çalıştaylar gerçekleştirilebileceği sonucuna ulaşıldı.
Devlet ve sivil toplum kuruluşları iş birliğiyle bakanlıkla birlikte çalışarak, rehberlik ve özel eğitim genel müdürlüğüyle çalışarak çeşitli mataryellerin tasarlanması ve mataryellerin erişilebilir olması için bir eğitim programı geliştirilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldı. Kısacası değişimi birlikte gerçekleştirmek için çeşitli mekanizmaların harekete geçirilmesi kanaatinde görüş birliğine varıldı.
Toplantı ses kaydını mp3 olarak indirmek için tıklayın
Siz de aylık online değerlendirme toplantılarımızda konuşulmasını istediğiniz bir konuda gündem önerisinde bulunmak için, gündem öneri formunu kullanabilirsiniz
Gündem önerin, konuşalım!